Kurtulmuş ikinci anayasa turuna hazırlanıyor: İlk 4 madde tartışması lüzumsuz
ANKARA – Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Numan Kurtulmuş, Meclis Genel Kurulu’nun çalışmalarına başlayacağı 1 Ekim’den önce parlamento muhabirleriyle bir araya geldi.
28’inci yasama döneminde gerçekleşen Meclis çalışmaları hakkında bilgi veren Kurtulmuş, 2 bin 442 kanun teklifinin Meclis Başkanlığına sunulduğunu, Genel Kurul gündeminde 276 kanun teklifi bulunduğunu söyledi. 4 kanun teklifinin Cumhurbaşkanı tarafından TBMM’ye sunulduğunu belirten Kurtulmuş, toplam 73 kanunun kabul edildiğini kaydetti.
Genel Kurul ve komisyonlarda 468 bileşim gerçekleştiğini ve bin 512 saat 49 dakika toplantı yapıldığını belirten Kurtulmuş, 54 bin 430 sayfa da tutanak tutulduğunu söyledi. Kurtulmuş, 28’inci yasama döneminde 16 bin 527 soru önergesi verildiği, 9 bin 569’unun cevaplandığı bilgisini de paylaştı.
‘MECLİS’E YAKIŞMAYAN GÖRÜNTÜLER’
Meclis çalışmaları sırasında zaman zaman istenmeyen görüntülerle ve sözlerle karşılaşıldığını belirten Kurtulmuş, bu görüntülerin TBMM’ye yakışmadığını ifade etti. Kurtulmuş, tüm milletvekillerinin bu konuda hassas olması çağrısında bulundu. Tüm milletvekillerini de hassas davranmaya davet eden Kurtulmuş, dönem başında parti gruplarına yapacağı ziyaretlerde bu konuyu gündeme getireceğini belirtti.
‘ANAYASA’NIN MECLİS ÇATISI ALTINDA TARTIŞILMASI MÜMKÜN’
Kurtulmuş, yeni anayasa çalışmalarının TBMM’nin gündemine gelecek önemli ödevlerden biri olduğunu söyledi. 12 Eylül anayasasından kurtulma vaktinin geldiğini belirten Kurtulmuş, “Hem yöntem hem içerik itibariyle tartışmaların olgunlaşmasıyla Anayasa’nın Meclis çatısı altında, yasal zeminler çerçevesinde tartışılmasının mümkün olduğunu ifade etmek isterim. Sivil, demokrat, katılımcı, güçler ayrılığı prensibini benimsemiş, Türkiye’nin gerçeklerine uygun, milletimizin ihtiyaçlarını karşılayacak bir anayasa çalışmasının yapılması zorunludur” diye konuştu.
‘İLK 4 MADDE KONUSUNDA YAPILACAK HERHANGİ BİR TARTIŞMA LÜZUMSUZ OLACAKTIR’
Geçtiğimiz yasama döneminde yaptığı yeni anayasa kapsamlı ziyaretlerinde hiçbir siyasi partinin bu çalışmalara kapıyı kapatmadığını kaydeden Kurtulmuş, ilk 4 madde tartışmalarına ilişkin de şunları söyledi: “İlk 4 madde konusunda Türkiye’de parlamentoda temsil edilen partilerin hemen hemen tamamının, kahir ekseriyetinin herhangi bir iddiasının, teklifinin ya da bir sorununun olmadığını, bundan sonra ilk 4 madde konusunda yapılacak herhangi bir tartışmanın sadece lüzumsuz gerilimlere ve zaman kaybına neden olacağını ifade etmek isterim.”
‘TBMM ANAYASA YAPMA YETKİSİNE DE GÜCÜNE DE SAHİPTİR’
Görüşü olan tüm kesimlerin görüşlerinin alınacağı bir süreç yürüteceklerini belirten Kurtulmuş, “’TBMM bir anayasa yapamaz’ dışındaki tüm görüşleri dinleriz. TBMM anayasa yapma yetkisine de gücüne de sahiptir” dedi.
‘MECLİS BAŞKANI’NIN ELİNDE ÜZERİNDE KONUŞULMUŞ BİR MADDE BİLE YOKTUR’
Bütün partilerden anayasa konusunda iyi niyetli bir yaklaşım içinde olmalarını beklediklerini ifade eden Kurtulmuş, “’Meclis Başkanının elinde bir anayasa hazırlığı var ve bu anayasa hazırlığını diğer partilere empoze ediyor’ fikri külliyen yanlıştır. Meclis Başkanının elinde üzerinde konuşulmuş bir madde bile yoktur” ifadelerini kullandı.
Yeni bir Meclis içtüzüğü çalışması yapılmasının önemine de dikkat çeken Kurtulmuş, parlamentonun çalışma düzenini daha sağlıklı hale getirecek iç tüzük konusunun tekrar gündeme geleceğini tahmin ettiklerini söyledi.
‘ÇOK TARAFLI DÜNYADA TÜRKİYE ÇOK BÜYÜK AVANTAJA SAHİP’
Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin diplomatik çalışmaları, yapılan heyetler arası görüşmeler ve son Rusya ziyareti hakkında da bilgi veren Kurtulmuş, “Bundan sonra dünyayı hiçbir ülke tek başına yönlendirebilecek güce sahip değildir. Bundan sonraki dünya düzeninin en temel özelliği çok taraflılık olacaktır. Bu çok taraflı yeni dünyanın kurulmasında Türkiye sahip olduğu imkanlar ve potansiyeller itibariyle çok büyük bir avantaja sahiptir. Sayın Cumhurbaşkanı ABD’de çok yönlü çalışmalarını ve ilişkilerini sürdürürken bizlerinde TBMM parlamento heyeti olarak Rusya’da çok geniş kapsamlı bir çalışma içinde olmamız çok kutuplu dünyada Türkiye’nin potansiyelini gösteren önemli bir tesadüftür” ifadelerini kullandı.
‘MECLİS BAŞKANI OLARAK ANAYASA’NIN İÇERİĞİ İLE İLGİLİ FİKİRLERİMİ AÇIKLAMAKTAN KAÇINIYORUM’
Gazetecilerin anayasa çalışmalarının içeriğine ilişkin fikirlerini sorduğu Kurtulmuş, Meclis Başkanı olarak bu konudaki fikirlerini beyan etmekten kaçındığını söyledi. Kurtulmuş, “Konular ortaya çıktıkça bizler de fikirlerimizi söyleyeceğiz. Darbe anayasası çok kere değiştirilmiş olmasına rağmen darbe anayasasının ruhu hala oradadır. Tamamiyle egemenliğin millette olduğu, bunun hiçbir şekilde hiçbir kurum ve kuruluşla paylaşılmadığı, herkesin üzerine düşeni yaptığı bir anayasadan bahsediyorum” diye konuştu.
‘MECLİS’İN BİRİNCİ VE İKİNCİ PARTİSİ UZLAŞI SAĞLARSA…’
Anayasa’nın toplumun gündeminin ilk sıralarında olmadığını belirten Kurtulmuş, “Nihayetinde partiler, özellikle Meclis’in birinci ve ikinci partileri belli konularda uzlaşı sağlar diğer partilerle de bu uzlaşının içinde olurlarsa, yani 400’ün üzerinde bir katılım sağlanmış olan bir anayasa teklifi aslında millet tarafından benimsenmiş demektir” dedi.
Ekim ayından itibaren bir portal oluştutulacağını ve anayasa ile ilgili fikri olan herkesin tekliflerini toparlayacaklarını belirten Kurtulmuş, “Tüm Türkiye’nin katılabileceği bir zemin olacak’
CAN ATALAY’IN DURUMU: MECLİS’İN BU AŞAMADA YAPABİLECEĞİ BİR ŞEY YOK
Milletvekilliği düşürülen ve Anayasa Mahkemesi’nin kararlarına rağmen vekilliği iade edilmeyen Can Atalay’ın durumuna ilişkin bir soru üzerine Kurtulmuş, “Meselenin bundan sonraki kısmı tamamen hukuki süreçlerle ilgili. Sonuç almak bakımından Meclis’in bu aşamada yapabileceği bir şey yoktur” dedi.
MECLİS’TEKİ KAVGALAR: DAHA AĞIR CEZALAR VERİLEBİLİR
Meclis kapanmadan önceki oturumda kavganın taraflarından olan Meclis İdare Amiri ve AK Parti Milletvekili Alpay Özalan’ı uyarıp uyarmadığı sorulan Kurtulmuş, “Burada benim yapabileceğim bütün siyasi parti gruplarını bu süreçte müzakereyi medeni bir üslupla sürdürebilmelerinin temin edilmesi için tavsiyede bulunmaktır. Ama içtüzükte gerekli düzenlemeler yapılarak ağır ve yaralayıcı sözler söyleyerek, kavga çıkarıp ortalığı karıştıranlara daha ağır cezalar verilebilir” ifadelerini kullandı.
‘İSRAİL SÖZDEN ANLAMIYOR’
İsrail’in Filistin ve Lübnan’daki saldırıları ve İsrail saldırılarının Türkiye sınırına ilerleme ihtimaline ilişkin bir soruya Kurtulmuş, “Öyle görünüyor ki İsrail sözden anlamıyor. Birleşmiş Milletler kararlarına, Uluslararası Adalet Divanı kararlarına uymuyor” dedi.
‘İSRAİL’İN NİHAİ HEDEFLERİNDEN BİRİNİN TÜRKİYE OLDUĞU AŞİKAR’
Türkiye’nin her türlü Uluslararası platformda İsrail’in saldırıları karşısında mücadele ettiğini belirten Kurtulmuş, “İsrail, hazır bölge ülkelerini bu kadar dağılmış halde bulmuşken, bölge ülkeleri, İslam ülkeleri kendi içlerinde inisiyatifsiz bir hale gelmişken islam ülkeleri, ABD ve batı bu coğrafyaya bütün gücüyle abanmışken diyor ki ‘Ben de son adımımı atayım, Nil’den Fırat’a kadar büyük İsrail’i kurayım.’ İlk günden itibaren söylediğimiz şu; sanılmasın ki İsrail’in derdi Gazze’dir, Filistin’dir. İsrail Gazze’deki katliamları kadar aynı şeyi Batı Şeria’da da yapıyor. İsrail’in hemen Lübnan’a saldırması, Suriye’yi hedef aldığını ortay akoyması, ‘Nil’den Fırat’a kadar vaat edilmiş topraklar’ın nihai hedeflerinden birinin Türkiye olduğu aşikardır.
‘NASRALLAH PAYLAŞIMIM KENDİ İNİSİYATİFİM’
Lübnan Hizbullah’ı genel sekreteri Hasan Nasrallah’ın İsrail’in saldırısı sonrasında Türkiye Hükümeti’nin resmi bir başsağlığı mesajı yayımlamadığı ancak kendisinin bu saldırıyı kınayan bir paylaşım yaptığı hatırlatılan Kurtulmuş, bu paylaşımı kişisel olarak kendi inisiyatifiyle yaptığını söyledi.
‘İSRAİL BU BÖLGE HALKLARININ TAMAMINA KARŞI SAVAŞ YÜRÜTÜYOR’
Kurtulmuş, sözlerini şöyle sürdürdü: “İsrail, ‘Bu Filistinlidir, bu Arap’tır, bu Acem’dir, bu Türk’tür, bu Sünni’dir, bu Şii’dir, bu Dürzi’dir, bu Hıristiyan’dır’ diye ayırt etmiyor. İsrail bu bölge halklarının tamamına karşı savaş yürütüyor. Bu meczupça tavrı bıraksınlar. Kendisi de bir terör örgütüymüş gibi davranıyor.”
‘SÜNNİLİK – ŞİİLİK KAVGASINA TUTUŞAN İSRAİL’İN EKMEĞİNE YAĞ SÜRER’
Kurtulmuş, İsrail’in tutumunun bir devlet aklı olmadığını, savaştıklarını iddia ettikleri terör örgütlerinin mantığıyla hareket ettiğini ifade etti ve “Her kim ki İsrail’in saldırıları karşısında Sünnilik – Şiilik, Araplık – Acemlik, Müslümanlık – Hıristiyanlık kavgasına tutuşursa İsrail’in ekmeğine yağ sürer” dedi.